8 Şubat 2014 Cumartesi

Gurbet / At

GURBET


Yılbaşı gecesi...O an, bu geceyi türlü eğlencelerle çılgınca geçiren şehirlileri düşünerek mırıldandım:

Siz; gurbet acısını duymayan bahtiyarlar.
Siz; elem görmeden yaşlanan ihtiyarlar!
Bilir misiniz hiç?
Ne acı sırlar saklıdır şu yanan tezekte?
Düşünür müsünüz hiç?
Ne gurbet yaşları dökülmüştür şu ıslak döşekte?

Mes’utlar; neş’esiz geçen güne ağlıyanlar!
Bahtı açıklar; eğlenceli bir âtiye bel bağlıyanlar!
Biz; dağlarda mesken kurmuş gurbet yoldaşları,
İnzivayla bağdaşmış arkadaşları,
Bilmem düşünür müsünüz hiç?


AT


Sinende toplanmıştır Ün, şeref ve şan.
Senin âşığınım ey mübarek hayvan!

Bu milleti fetihlere sen koşturdun,
Üstündeki süvariyi sen coşturdun!

Erişilmez kudretine sen hız verdin,
Ayakları önüne cihanı serdin!

.
Bir şahlandın, kendini buldun Yemen-de,
Bir kişnedin, eğildi önünde belde!

Haşmet ve vakarınla arza nam saldın,
Bütün zaferlerde Şeref payı aldın

Eğer sağlamsa yapın, adın küheylân.
Er Mehmetçiğin hayalindesin her an!

Bir sembolsün zafer abidelerine,
Mevzusun meşhur cenk kasidelerine!

Söyle taptığım mübarek hayvan söyle!
Kime medyunsun bu seviyeni

Nasıl, Millet erişirken gayelere,
Demek yükseldin bu âli payelere?L.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder