Istırap
denen nesnenin umanına daldım.
Zevkten
uzak, uzletten sessiz buseler aldım,
İnzivayla
bağdaşıp buralarda kaldım
Lamekan*
dolaşırken bu gurbet denizinde,
Engin ufuklardan gelen hafif bir ses duydum.
Ve
görünce bu gönlümü sılanın izinde,
İnandım
ki ben sana akıp giden bir suydum.
*mekansız
GÜL İLE BÜLBÜL
*mekansız
GÜL İLE BÜLBÜL
Bülbül
aşık olmuş çok güzel bir güle.
Gül
göstermiş güler yüz bülbüle.
Lakin
anlamazmış küçüğün aşki hissini,
Buda
teşkil edermiş bülbülün yeisini.
Demiş
biraz daha büyüyeyim, o zaman,
Açarım
kalbimin tablosunu, durmadan.
Dediği
gibi beklemiş, tabii ki, serpilerek büyümüş.
O günden
beri görmediği gülü, bakın ne halde görmüş:
Sararmış
yaprakları gövdesinde sarkarmış,
Rüzgarın
estiği o yöne doğru yatarmış.
Onda
artık ne güzellik ne de koku kalmış,
Eskisi
gibi gövdesi gergin durmazmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder